Pozitif Yaklaşım Hem Bireyi Hem De İş Dünyasını Değiştiriyor

corporate-wellbeing-logoKurumsal yaşamda esenlik biliminin ve uygulamalarının gelişimini teşvik etmeyi amaçlayan Kurumsal Esenlik Merkezi “Pozitif Liderlik” toplantısı düzenledi. Psikolog Özge Koca’nın yeteneklerin kullanımını ve olumlu duyguları vurguladığı bir sunum gerçekleştirdiği toplantıda, Turkcell yöneticileri de “Pozitif Liderlik” konusunda deneyimlerini paylaştı.

 

Kurumsal Esenlik Merkezi (Corporate Well-being Center) iş dünyasını şekillendiren yeni bir liderlik akımını ve bu akımın çalışanlar ve iş sonuçları üzerindeki etkilerini, 11 Kasım’da Grand Hyatt İstanbul’da düzenlediği bir toplantıyla sektörün uzman isimleriyle değerlendirdi.

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Psikolog Özge Koca, özellikle iş, eğitim ve sağlık dünyasında esenlik kavramını yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söyleyerek şunları vurguladı: “Biz şu hayalleri kuruyoruz: İş dünyasını herkes için ‘daha iyi bir dünya yaratma’ konusunda aktif kılmak; çocukların kendilerinden en ‘iyi’yi çıkarmalarına katkı sağlamak; sağlık sektöründe hastalık odaklı değil, sağlık odaklı bir yaklaşımı geliştirmek.” Konuşmasının devamında bu alanda çalışmalar yapan önemli isimlerden örnekler veren Koca, “Türkiye’de insanlar pozitif duyguları adlandırmakta zorlanıyorlar. Ama pozitif duyguları uyandırmayı başardığımızda beynimizde daha fazla bölge aydınlanmaya, işlemeye başlıyor. Daha kısa sürede daha fazla çözüm üretebiliyoruz. Onun için şirketlere şunu anlatmaya çalışıyoruz: Bir problem çözüleceği zaman, yaratıcı fikirler üretmek gerektiğinde aslında önce pozitif duyguların uyandırılması lazım, sonrasında fikir üretme aşamasına geçilebilir.”

 

Daha sonra toplantının moderatörlüğünü yapan Kurumsal Esenlik Merkezi kurucularından Dr. Rıza Kadılar diğer konuşmacılara ortak “Nasıl bir pozitif liderlik izliyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Turkcell’li yöneticiler, daha önce Özge Koca’dan aldıkları eğitime de vurgu yaparak bu soruyu yanıtladılar.

 

Soruya ilk olarak yanıt veren Turkcell Bölgesel Operasyonlar ve Kurulumlar Yöneticisi Hanife Gümüş şunları söyledi: “Çok büyük bir organizasyonel değişim geçirdik. Bu değişim sırasında iş tanımlarımız da değişti, mevcut işlerimize yeni işler eklendi. 22-56 yaş arasındaki kişilerden oluşan bir ekiple çalışıyorum ve bu ekip Türkiye’nin farklı yerlerinde çalışıyor. Bu dönemde kendi güçlü yönlerimi ortaya çıkarmanın önemli olduğunu gördüm. Yapmam gerekenin bütün iletişim kanallarını açık tutmak, gelecek her şeyi sağduyuyla dinlemek olduğunu anladım. Pozitif liderliğin öne çıkarılmasının ne kadar önemli olduğunu yakından gözlemledim ve bunun olumlu sonuçlarını da aldık.”

 

Hanife Gümüş’ün ardından söz alan Turkcell A.Ş. Maliyet Yöneticisi Ertan Yankaya ise toplantıya şu sözleriyle katkıda bulundu: “Kârlılığı korumak için giderleri düşürmemiz gereken bir dönemden geçtik. Turkcell’in dinamik yapısı içinde yeni bir şeyler yapmamız gerekiyordu ve bunun için de motivasyonu en üst düzeyde tutmalıydık. Doğrudan iletişim çok önemliydi ancak bunu herkesle her gün tek tek kurmak mümkün değildi. Bu noktada, insanların güçlü olduğu yönlere odaklanmanın ne kadar önemli olduğu gördük.”

 

Turkcell Yatırım Planı ve Kaynak Yönetimi Yöneticisi Gürcan Karayel ise Van Depremi’nde o bölgedeki ekibin lideri olması deneyimini paylaşarak, “İnsanların deprem anında kurtulduklarını anladıkları anda ilk yaptıkları şey yakınlarını, sevdiklerini aramak oluyor. Biz orada baz istasyonları kurarken ne kadar önemli bir iş yaptığımızı anladık. İletişim çok önemli bir araç ve insanlar birbirlerini anlamaya çalıştıklarında işler çok başka yönlere gidebiliyor. Empati ve iletişim pozitif iş yaşamı için çok önemli iki kavram.”

 

Turkcell Satış Analitikleri Yöneticisi Etel Ergün ise şunları vurguladı: “2011 yılının başında ekibimde bazı sorunlar vardı. Bunları nasıl aşabilirim diye düşünürken Özge Hanım’ın Turkcell’deki eğitimine katıldım. Kendi adıma da ekip adına da söyleyebilirim ki güçlü yönlerimize odaklanmak bizim için çok zevkli bir çalışma oldu. Çıktılardan çok işi yapma sürecine odaklanmayı öğrendik. Bunu işin içine eğlenceyi de katarak başardık. Bu da motivasyonu artırdı.”

 

Etkinlik Dr. Rıza Kadılar’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi. Kurumsal Esenlik Merkezi’nin gelecek etkinliklerinde Pozitif Liderlik kavramının irdelenmeye devam edeceği belirtildi.

 

 Kurumsal Esenlik Merkezi hakkında

Kurumsal yaşamda esenlik biliminin ve uygulamalarının gelişimini teşvik etmeyi amaçlayan ve 2012 yılında kurulan Kurumsal Esenlik Merkezi’nin (Corporate Well-being Center) çalışma alanı iş, sağlık ve eğitim dünyasındaki bütün kurumları kapsar. Kurumsal Esenlik Merkezi’nin hedefi ise kurumların hayatında daha fazla esenlik yaratarak tüm paydaşlarının o kurumda ve kurumla yapıcı/olumlu duygular içinde çalışmasını, kurumlar içinde çalışanların güçlü yönlerinin kullanımının teşvik edilerek ellerinden gelenin en iyisini çıkarmalarını, paydaşlar arasında sağlıklı ve yapıcı ilişkiler gelişmesini, çalışanların bir amaç duygusu ile kendilerinden daha büyük bir anlama hizmet ettiklerini anlayarak çalışmasını ve hem kurumların hem de çalışanlarının başarılı olma hissine sahip olmalarını sağlamaktır. Bu hedeflerin temelinde Martin Seligman’ın Esenlik Teorisinde bahsettiği 5 yapıcı duygu olan olumlu duygu, katılım, ilişki, anlam ve sonuca ulaşma parametreleri yer alır. www.cwcntr.com/index.html