Mutlu Öğretmenler, Mutlu Gelecek

IMG_1297Kurumsal Esenlik Merkezi (CWCntr.com) ve ESU Türkiye işbirliği ile Ayazağa Işık Okulları ev sahipliğinde, FMV okullarından bir grup öğretmen ile birlikte öğrencilerin ve öğretmenlerin esenliğine odaklanan Pozitif Eğitim Programı’nı gerçekleştirdik.

Eğitim hayatı denince, genelde aklımıza gelen ilk kelime “başarı“ olur. Pek çoğumuz, bize ailemizin, eğitim hayatımızın, sosyal çevremizin öğrettiği şöyle bir formülle büyüdük. Çok çalışırsak başarılı oluruz, başarılı olunca da mutlu oluruz. Pozitif Psikoloji alanında yapılan araştırmalar, bu formülün artık geçerli olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Evet, başarı için çalışmamız gerektiği doğru. Ancak, başarı mutluluğu değil, mutluluk başarıyı getiriyor. Mutlu çocuklar okullarda daha başarılı, daha üretken ve daha yaratıcı oluyorlar.

Son 20 yılda psikoloji bilimine getirdiği farklı bakış açısıyla, bireylerin ve toplulukların esenliğini arttıran faktörleri anlamaya, keşfetmeye ve teşvik etmeye odaklanan Pozitif Psikoloji’nin eğitim alanı ve öğretmenler için çok değerli yansımaları var.

Okulların esenlik konusunda iki temel rolü bulunuyor:

  • Çocukların içlerindeki en iyiyi (güçlü yönler) keşfetmelerini ve bunları kullanabilecekleri ortamı sağlayacak bir eğitim sunmak. Bu rol, mutluluk kaynağı olarak eğitim şeklinde düşünülebilir. Başka bir deyişle, okuldaki eğitim yaklaşımı, çocukların mutluluğunu besliyor.
  • Esenlik teorisi ve bu alandaki araştırmalar konusunda çocukları bilgilendirerek daha mutlu ve anlamlı bir hayat için neleri yapabilecekleri konusunda bilinçlendirmek. Bu rol, mutluluk için eğitim şeklinde düşünülebilir.

Pozitif Psikoloji biliminin öncülerinden Martin Seligman’ın eğitim alanına yönelik oluşturduğu Pozitif Eğitim modelini temel alarak okullarda esenlik bilimi öğretilerinin uygulanmasına yönelik bizi çok heyecanlandıran bir adım attık.

FMV okullarından bir grup öğretmen ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Pozitif Eğitim programında, aşağıdaki 5 alana odaklanarak öğretmenlerin Pozitif Psikoloji öğretilerini hayata geçirmelerini teşvik eden yaklaşımlar ve uygulama örnekleri paylaştık.

gorsel1

Eğitim sistemi, sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde, yazının başında bahsettiğim eski formüle göre tasarlanmış durumda. Bununla birlikte, FMV Okulları tam da Pozitif Psikoloji yaklaşımı ile örtüşen bir şekilde, sadece sorunlara, engellere değil; çözümlere, imkanlara odaklanarak çok önemli bir adım attı.  Programı destekleyen okul yönetimi ve programa katılan öğretmenler bize ışık oldu, umut verdi.

Programın son bölümünde, öğretmenler Pozitif Eğitim yaklaşımını nasıl hayata geçireceklerini paylaştılar. Öğretmenlerin önerilerinden bazıları:

  • Yıl sonunda, her öğrenciye, kendisinin güçlü olduğu ve başarılı olduğu yönlerin mümkün olduğunca somut örneklerle belirtildiği “Teşekkür Mektubu” yazmak
  • Farkındalığı geliştirmek ve odaklanmayı sağlamak için derslerin başında egzersizler yapmak
  • Öğrencilere kendilerinin ve arkadaşlarının güçlü yönlerini fark ettirme etkinliği yapmak
  • Sınav ve sunum öncesinde nefes egzersizleri yapmak

IMG_1293Eğitim kurumları öğrencilerin öğrenme meraklarını besleyen, onların farklılıklarını zenginlik olarak gören ve potansiyellerini ortaya çıkarmalarını teşvik eden yerler olduğunda mutlu ve başarılı bir gelecekten söz etmek mümkün olabilir. Pozitif Eğitim Modeli bize bu yönde rehberlik yapıyor. Bu  süreçte belki de en kritik rol öğretmenlerde. Eğitim alanında çok yerinde saptamaları ve önerileri olan ve bunu farklı platformlarda yaptığı konuşmalarda ve kitaplarında dile getiren Sir Ken Robinson bir konuşmasında bu noktayı çok çarpıcı bir şekilde dile getiriyor:

“Dünyadaki hiçbir sistem veya bir ülkedeki hiçbir okul öğretmenlerinden daha iyi değildir. Öğretmenler okullardaki başarının hayat damarıdır.”

(“There is no system in the world or any school in the country that is better than its teachers. Teachers are the lifeblood of the success of schools.”)

Berrin Baş, MSc Applied Positive Psychology

Kurumsal Esenlik Merkezi (CWCntr.com)